to invite attack by pushing the opponent's blade from one side to the other

listen to the pronunciation of to invite attack by pushing the opponent's blade from one side to the other
İngilizce - Türkçe

to invite attack by pushing the opponent's blade from one side to the other teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

press
bastırmak
press
sıkıp suyunu çıkarmak
press
yazılı basın
press
basın yayın
press
(Otomotiv) kalıp
press
çabuklaştırmak
press
{f} bas

Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas. - Please put a cassette in the VCR and press the record button.

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

press
makine

Makineyi çalıştırmak için bu butona basın. - Press this button to start the machine.

press
bası

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

Kan basıncı sabitlenemez. - The blood pressure can't be determined.

press
toplanmak
press
basım
press
{i} basın

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor. - The press is interested in his private life.

Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu. - The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.

press
bahriye hizmetine zorlamak
press
{i} basın, medya
press
{f} bastır

Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı. - She pressed her lips firmly together.

Yüzünü vitrine bastırdı. - He pressed his face against the shop window.

press
press baskı yap/bastır
press
{i} sıkacak
press
{i} matbaa makinesi
press
{i} zorla askere alma
İngilizce - İngilizce
press
to invite attack by pushing the opponent's blade from one side to the other

    Heceleme

    to in·vite at·tack by push·ing the opponent's blade from one side to the oth·er

    Türkçe nasıl söylenir

    tı învayt ıtäk bay pûşîng dhi ıpōnınts bleyd fırm hwʌn sayd tı dhi ʌdhır

    Telaffuz

    /tə ənˈvīt əˈtak ˈbī ˈpo͝osʜəɴɢ ᴛʜē əˈpōnənts ˈblād fərm ˈhwən ˈsīd tə ᴛʜē ˈəᴛʜər/ /tə ɪnˈvaɪt əˈtæk ˈbaɪ ˈpʊʃɪŋ ðiː əˈpoʊnənts ˈbleɪd fɜrm ˈhwʌn ˈsaɪd tə ðiː ˈʌðɜr/