Onun bir imzasını isteyeceğim. Yazmak için bir şeyin var mı?
- I'm going to ask him for an autograph. Do you have anything to write with?
O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
- That's the computer he used to write the article.
Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
- Give me some paper to write on.
Kütüphane kitaplarına yazı yazmayın.
- Don't write in library books.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
- He never fails to write to his mother every week.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
Ann, şiir yazmayı sever.
- Ann likes to write poems.
İngilizce bir mektup yazmak böyle kolay değildi.
- It was not so simple to write a letter in English.
Annem mektup yazmaktan nefret eder.
- My mother hates to write letters.