O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.
- He will come here soon to inspect the industry of this town.
Boğazımı incelemek için bir el feneri kullanırım.
- I use a flashlight to inspect my throat.
Ben fizibilite kontrolünü yapmak istiyorum.
- I'd like to do a feasibility check.
Umarım arabam muayeneyi geçer.
- I hope my car passes inspection.
Gümrük muayenesi için bagajını açmak zorundasın.
- You have to unpack your luggage for customs inspection.
Bu onların çalışmaları hakkında bir denetim olarak hizmet verecek.
- This will serve as a check on their work.
Hızlı bir denetim yapacağım.
- I'll do a quick check.
Hesapları kontrol ettin mi?
- Have you checked your calculations?
Garson, hesap lütfen.
- Waiter, the check, please.
Ben bir denetleme yapıyorum.
- I've been doing some checking.
Bir bilgisayar yazım denetleyicisi aynı zamanda pek çok yazım hatalarını da ortadan kaldırabilir.
- A computer spell checker could also eliminate most typing mistakes.
Ben bir denetleme yapıyorum.
- I've been doing some checking.
General birlikleri denetledi.
- The general inspected the troops.
Bir servis elemanı bizim fırını denetledi.
- A serviceman inspected our furnace.
... should not allow people to inspect what we're doing. If you're not doing anything wrong, ...