to increase; to be enhanced; to rise in value; as, the price of cotton improves

listen to the pronunciation of to increase; to be enhanced; to rise in value; as, the price of cotton improves
İngilizce - Türkçe

to increase; to be enhanced; to rise in value; as, the price of cotton improves teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

improve
geliştirmek

Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkileri geliştirmek için çok çalıştı. - Roosevelt worked hard to improve America's relations with Japan.

Tom gerçekten geliştirmek istiyor. - Tom really wants to improve.

improve
{f} gelişmek
improve
ilerletmek

Macarcamı ilerletmek istiyorum. - I'd like to improve my Hungarian.

Ben İngilizcemi ilerletmek istiyorum. - I want to improve my English.

improve
{f} artırmak

Sarımsak yemeğin lezzetini artırmak için kullanılır. - Garlic is used to improve the taste of food.

improve
{f} düzeltmek

Durumu düzeltmek için daha çok çalışmalıyız. - To improve the situation, we must work harder.

improve
{f} düzelmek
improve
{f} iyileştirmek

Dan eski kütüphanesini iyileştirmek için yerel vakıflardan fon aldı. - Dan received funds from local foundations to improve his old library.

Dan, diğerlerinin yaşamını iyileştirmek istedi. - Dan wanted to improve the lives of others.

improve
kalkındırmak
improve
bayındırlaştırmak
improve
onmak
improve
değerlendirmek
improve
geliştirme

Tom İngilizcesini geliştirmek için çok çalışıyor. - Tom is working hard to improve his English.

Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkileri geliştirmek için çok çalıştı. - Roosevelt worked hard to improve America's relations with Japan.

improve
iyiye gitmek
improve
yola girmek
improve
duzelmek
improve
istifadeli bir hale getirmek
improve
{f} yükselmek
improve
{f} düzeltmek, yoluna koymak; düzelmek, yola girmek: Özhan's health is improving. Özhan'ın sağlığı düzeliyor
improve
(Askeri) İYİLEŞTİRMEK, ISLAH ETMEK, GELİŞTİRMEK, DÜZELTMEK
İngilizce - İngilizce
improve
to increase; to be enhanced; to rise in value; as, the price of cotton improves