Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to incommode, injure by continued or repeated acts

listen to the pronunciation of to incommode, injure by continued or repeated acts
İngilizce - Türkçe

to incommode, injure by continued or repeated acts teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

annoy
{f} kızdırmak

O onu sadece onu kızdırmak için yapıyor. - She is doing that only to annoy him.

Facebook her zaman promotörleri kızdırmak için bir yol bulur. - Facebook always finds a way to annoy promoters.

annoy
{f} sinirlendirmek
annoy
{f} canını sıkmak
annoy
dalına basmak
annoy
can sıkıcı

İnsanlar iş yerlerinde cinsel ilişkide bulunduğunda, bu can sıkıcıdır. - It's annoying when people make out at work.

Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı! - My parents keep arguing about stupid things. It's so annoying!

annoy
sırnaşmak
annoy
izaç etmek
annoy
rahatsızlık
annoy
sinirlendir

Çocuk soruları ile onu sinirlendirmişti. - The child annoyed her with questions.

Kız kardeşini niçin sinirlendiriyorsun? - Why are you annoying your sister?

annoy
üzüntü
annoy
annoying sinirlendirici
annoy
baş ağrıtmak
annoy
{f} taciz etmek, sıkıntı vermek; kızdırmak, sinirine dokunmak, sinirlendirmek
annoy
{f} sataşmak
annoy
{f} sinir bozmak
annoy
(fiil) rahatsız etmek, sinirini bozmak, huzursuz etmek, canını sıkmak, sinirlendirmek, gıcık etmek, sataşmak, kızdırmak, sinir etmek, sinir bozmak, taciz etmek
annoy
{f} gıcık etmek
annoy
{f} sinirini bozmak
İngilizce - İngilizce
{v} annoy