to hope (for a particular outcome)

listen to the pronunciation of to hope (for a particular outcome)
İngilizce - Türkçe

to hope (for a particular outcome) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wish
{f} dilemek

Sadece sana şans dilemek istedim. - I just wanted to wish you luck.

Sadece sana şans dilemek için uğradım. - I just stopped by to wish you luck.

wish
{i} arzu

Benim arzuma boyun eğmesi için onu zorladım. - I forced him into complying with my wish.

Onun arzusu iyi bir öğretmen olmaktır. - Her wish is to become a good teacher.

wish
{i} dilek

Üçüncü dilek mi? Adam şaşırdı. Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki? - Third wish? The man was baffled. How can it be a third wish if I haven't had a first and second wish?

O, sana en iyi dileklerini gönderdi. - She sent you her best wishes.

wish
{i} istek

O, ebeveynlerinin isteklerine karşı çıktı ve yabancı ile evlendi. - She went against her parent's wishes, and married the foreigner.

Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım. - I'll try to meet your wishes.

wish
{f} dile

Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir. - It's an American tradition to make a wish on your birthday.

Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur. - There were times when Tom wished he hadn't married Mary.

wish
{f} 1. Dilek belirtir: I wish you'd shut up. Sen bir sussan. I wish they'd come today. Bugün bir gelseler. I wish they were coming today. Gönül
wish
{i} isteme

Romalılar, imparatorluğun çöküşünü istemedi, ama oldu. - Romans did not wish for the fall of their empire, but it happened.

Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir. - Jane wishes she could see sumo in England.

wish
Dilek belirtir: I wish you'd shut up. Sen bir sussan. I wish they'd come today. Bugün bir gelseler. I wish they were coming today. Gönül
wish
istemek

Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir. - Ken wishes to brush up his English.

Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir. - Jane wishes she could see sumo in England.

wish
{i} umut
wish
{f} umut etmek
İngilizce - İngilizce
wish
to hope (for a particular outcome)