to hear something that wasn't meant for one's ears

listen to the pronunciation of to hear something that wasn't meant for one's ears
İngilizce - Türkçe

to hear something that wasn't meant for one's ears teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

overhear
rastlantılı olarak işitmek
overhear
{f} tesadüfen duymak
overhear
{f} kulak kabartmak
overhear
{f} (o.ver.heard) kulak misafiri olmak
overhear
kulak misafiri ol

Tom ve Mary'nin tam dersten önce birbirleriyle Fransızca konuştuklarına kulak misafiri oldum. - I overheard Tom and Mary speaking French to each other just before class.

Tom Mary'nin onun hakkında konuştuklarına kulak misafiri oldu. - Tom overheard Mary talking about him.

overhear
kulak misafiri olmak

Kulak misafiri olmak istemedim ama tesadüfen duydum. - I didn't mean to eavesdrop, but I did overhear you.

Tom Mary'nin dediğine kulak misafiri olmaktan kendini alamadı. - Tom couldn't help overhearing what Mary said.

overhear
gizlice dinlemek

Konuşmanı gizlice dinlemekten kendimi alamadım. - I couldn't help but overhear your conversation.

overhear
Tesadüfen işitmek, kulak misafiri olmak
İngilizce - İngilizce
overhear
to hear something that wasn't meant for one's ears

    Heceleme

    to hear some·thing that was·n't meant for one's ears

    Türkçe nasıl söylenir

    tı hîr sʌmthîng dhıt wäzınt ment fôr wʌnz irz

    Telaffuz

    /tə ˈhər ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət ˈwäzənt ˈment ˈfôr ˈwənz ˈērz/ /tə ˈhɪr ˈsʌmθɪŋ ðət ˈwɑːzənt ˈmɛnt ˈfɔːr ˈwʌnz ˈiːrz/