to have sex

listen to the pronunciation of to have sex
İngilizce - Türkçe
seks yapmak
sevişmek

Onunla sevişmek istiyorum. - I want to have sex with her.

common
müşterek

Tom ve Mary'nin müştereken şaşırtıcı bir şeyi var. - Tom and Mary have something surprising in common.

Matematikçiler buna Fransızlarla müştereken sahiptir: onlara her ne söylemeye çalışıyorsan, onlar onu alır ve onu kendi tarzlarıyla çevirir ve onu tamamen farklı bir şeye çevirirler. - Mathematicians have this in common with the French: whatever you're trying to say to them, they take it and translate it in their own way and turn it around into something completely different.

common
yaygın

Amerika'daki kilise okullarının ve bazı özel okulların üniforması vardır, onlar yaygın değildir. - While some private and church schools in America have uniforms, they are not common.

ABD'de, insanların nakit ödeme yerine bir çek yazmaları yaygındır. - In the U.S., it is common for people to write a check instead of paying cash.

common
{s} ortak

Onlar, ikiz olmalarına rağmen, çok sayıda ortak ilgileri yok. - Though they're twins, they don't have many interests in common.

Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı. - They knew they must fight together to defeat the common enemy.

common
{s} genel

Ökseotu genelde Noel dekorasyonu olarak kullanılır. - Mistletoe is commonly used as a Christmas decoration.

Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir. - Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.

common
sıkça rastlanan
have sex
cinsel ilişkiye girmek
have sex
seks yap

Biz birbirimizi seviyoruz ancak artık seks yapmıyoruz. - We love each other, but we don't have sex anymore.

Eğer bu cümleyi anlayabilirseniz o zaman biriyle seks yapmanız gerek. - If you can understand this sentence then you need to have sex with someone.

common
{i} halka açık yer
common
kamusal
have sex
seks yapmak
have sex
yatmak
have sex
(Argo) götürmek
common
çok kullanılan

30 tane en çok kullanılan küfürlü kelimelerin listesini düzenledim. - I compiled a list of 30 of the most common dirty words.

common
halka açık yeşil alan
common
(adj) ortak
common
müşterek, ortak; beraber yapılan: common defense ortak savunma. common enemy ortak düşman. common grave ortak bir mezar. common prayer
common
{i} park
common
{i} meydan
common
umuma ait
common
common consent umumun rızası
common
{s} bayağı
common
(sıfat) ortak, müşterek, genel, yaygın; kaba saba, kaba, adi; sıradan, bilinen; bayağı, olağan, alışılagelmiş, alelâde
common
{s} kaba

Sodyum bikarbonat, yaygın olarak kabartma tozu olarak bilinir. - Sodium bicarbonate is commonly known as baking soda.

İngilizce - İngilizce
meddle
shtup
get laid

Dave hasn't even touched a woman in three months. We have to get him laid.

get one's leg over

It's all well and good being kind to girls and respecting them, but at the end of the day all I want to do is get my leg over.

go for a roll in the hay

Don't disturb them. They're in there going for a roll in the hay, I think.

get off

You are not allowed to get off in my bedroom.

do it

He was upstairs doing it with her.

get it on

I can see the sparks between us, let's get it on, baby!.

get one's end away
common
hump
do the deed
get freaky

I saw the couple getting freaky in a video on the Internet.

rock and roll
get one's freak on
To take part in a sexual act
jig-jig

Doc jig-jig pretty much with anyone interested in jig-jigging him.

jump someone's bones
Have sexual intercourse, make love, sleep with, go to bed
have sexual intercourse with; "This student sleeps with everyone in her dorm"; "Adam knew Eve"; "Were you ever intimate with this man?"
to have sex

    Türkçe nasıl söylenir

    tı häv seks

    Telaffuz

    /tə ˈhav ˈseks/ /tə ˈhæv ˈsɛks/

    Etimoloji

    [ t&, tu, 'tü ] (preposition.) before 12th century. Middle English, from Old English tO; akin to Old High German zuo to, Latin donec as long as, until.