to have sex forcefully with, possibly without consent

listen to the pronunciation of to have sex forcefully with, possibly without consent
İngilizce - Türkçe

to have sex forcefully with, possibly without consent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

take
almak

Tom'un işini yapacak birini almak zorunda kalacağım. - I will have to take on someone to do Tom's work.

Otobüs yolcuları almak için durdu. - The bus stopped to take on passengers.

take
{f} götürmek

Pazartesi günü kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım. - On Monday I have to take back the books to the library.

Bu kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım. - I have to take these books back to the library.

take
{f} icap etmek
take
düşünce

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek. - I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin. - Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.

take
{f} hissetmek
take
götür

Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer? - How long does the airport bus take to the airport?

Beni liderinize götürün. - Take me to your leader.

take
ahzetmek
take
kandırmak
take
çatmak
take
aşırmak
take
hasılat
take
gerektirmek
take
kazanmak

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

Kazanmak için ne gerektiğini biliyorum. - I know what it takes to win.

take
(içine) almak
take
istemek
to have sex
seks yapmak
take
{f} yapmak

Tango yapmak iki kişi gerektirir. - It takes two to tango.

Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım. - Let's get out for a while to take a walk.

take
{f} ölçmek

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum. - I want to take your temperature.

take
{i} reaksiyon

Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir. - A chemical reaction takes place in one or more steps.

take
{f} tahammül etmek
take
{f} kaplamak
İngilizce - İngilizce
take

The rapist took his victims in dark alleys.

To have sex
meddle
to have sex
shtup
to have sex forcefully with, possibly without consent