to have sex forcefully with, possibly without consent

listen to the pronunciation of to have sex forcefully with, possibly without consent
İngilizce - Türkçe

to have sex forcefully with, possibly without consent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

take
almak

Tom'un işini yapacak birini almak zorunda kalacağım. - I will have to take on someone to do Tom's work.

Otobüs yolcuları almak için durdu. - The bus stopped to take up passengers.

take
{f} götürmek

25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım. - I've got to take my library books back before January 25th.

Adam beni istasyona götürmek için zahmet etti. - The man went out of his way to take me to the station.

take
{f} icap etmek
take
düşünce

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin. - Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.

Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek. - I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.

take
{f} hissetmek
take
götür

Beni liderinize götürün. - Take me to your leader.

Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim. - Tomorrow, I'll take the books to the library.

take
ahzetmek
take
kandırmak
take
çatmak
take
aşırmak
take
hasılat
take
gerektirmek
take
kazanmak

Kazanmak için ne gerektiğini biliyorum. - I know what it takes to win.

Tom, kazanmak için ne gerekiyorsa yapacaktır. - Tom is going to do whatever it takes to win.

take
(içine) almak
take
istemek
to have sex
seks yapmak
take
{f} yapmak

New York'a geri dönmek için kırmızı-göz uçuşu yapmaktan başka seçeneğim yok. - I have no choice but to take the red-eye back to New York.

Ben bir banyo yapmak istiyorum. - I want to take a bath.

take
{f} ölçmek

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum. - I want to take your temperature.

take
{i} reaksiyon

Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir. - A chemical reaction takes place in one or more steps.

take
{f} tahammül etmek
take
{f} kaplamak
İngilizce - İngilizce
take

The rapist took his victims in dark alleys.

To have sex
meddle
to have sex
shtup
to have sex forcefully with, possibly without consent