to have an obligation to pay or repay money

İngilizce - Türkçe

to have an obligation to pay or repay money teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

owe

{f} borcu olmak, borçlu olmak: How much do I owe you? Sana ne kadar borcum var? That company owes us a billion liras. O şirketin bize bir

owe

{f} minnettar olmak

owe

{f} duymak (his)

owe

(Ticaret) borçlanmak

owe

borçlu olmak

Kimseye para borçlu olmak istemiyorum. - I never want to owe money to anyone.

owe

borcu olmak

owe

borçlan

Tom bana çok para borçlandı. - Tom owed me a lot of money.

Hükümet milyonlarca dolar borçlandı. - The government owed millions of dollars.

owe

minnettarı olmak

owe

owe borçlu ol

owe

bir hissin etkisi altında olmak

İngilizce - İngilizce

to have an obligation to pay or repay money teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

owe

Heceleme

to have an ob·li·ga·tion to pay or re·pay mon·ey

Türkçe nasıl söylenir

tı häv ın äblıgeyşın tı pey ır ripey mʌni

Telaffuz

/tə ˈhav ən ˌäbləˈgāsʜən tə ˈpā ər rēˈpā ˈmənē/ /tə ˈhæv ən ˌɑːbləˈɡeɪʃən tə ˈpeɪ ɜr riːˈpeɪ ˈmʌniː/