to have a strong desire, long for, ask

listen to the pronunciation of to have a strong desire, long for, ask
İngilizce - Türkçe

to have a strong desire, long for, ask teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wish
{f} dilemek

Özür dilemek istiyorum. - I wish to say a word of apology.

Sadece sana şans dilemek için uğradım. - I just stopped by to wish you luck.

wish
{i} arzu

Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu. - He became a singer against his parents wishes.

Onunla evlenmeyi arzu etti. - He wished to marry her.

wish
{i} dilek

Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir. - It's an American tradition to make a wish on your birthday.

Umarım dileklerin gerçekleşecektir. - I hope your wishes will come true.

wish
{i} istek

Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim. - My wishes for your father's rapid recovery.

Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti. - She cremated him against his wishes.

wish
{f} dile

Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur. - There were times when Tom wished he hadn't married Mary.

O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi. - She wished she had been born twenty years earlier.

wish
{f} 1. Dilek belirtir: I wish you'd shut up. Sen bir sussan. I wish they'd come today. Bugün bir gelseler. I wish they were coming today. Gönül
wish
{i} isteme

Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir. - Ken wishes to brush up his English.

Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir. - Jane wishes she could see sumo in England.

wish
Dilek belirtir: I wish you'd shut up. Sen bir sussan. I wish they'd come today. Bugün bir gelseler. I wish they were coming today. Gönül
wish
istemek

Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir. - Ken wishes to brush up his English.

Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir. - Jane wishes she could see sumo in England.

wish
{i} umut
wish
{f} umut etmek
İngilizce - İngilizce
{v} wish