Ara
Çeviri
Oyunlar
Programlar
Kayıt ol
Üye Girişi
Ayarlar
Blog
Hakkımızda
İletişim
Hesap
Üye Girişi
Kayıt ol
Ayarlar
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
to have a presentiment of; to feel beforehand; to foreknow
İngilizce - Türkçe
to have a presentiment of; to feel beforehand; to foreknow
teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
İlgili Terimler
presage
önceden bildirmek
presage
{f}
kehanette bulun
presage
{i}
kehanette bulunma
presage
habercisi olmak
presage
{f}
-e alamet olmak, -e işaret etmek
presage
{i}
alamet, işaret
presage
{f}
kehanette bulunmak
presage
{f}
önceden görmek
presage
haber ver
presage
(isim) kehanet, önsezi, içine doğma, alâmet
presage
kehanet etmek
presage
{f}
içine doğmak
presage
geleceği bildiren belirti
presage
{i}
kehanet
presage
{f}
önceden haber vermek
presage
olacağı önceden söylemek veya göstermek
presage
{i}
içine doğma
presage
{i}
alâmet
presage
{f}
malum olmak
İngilizce - İngilizce
to have a presentiment of; to feel beforehand; to foreknow
teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
presage
to have a presentiment of; to feel beforehand; to foreknow
Heceleme
to have a pre·sen·ti·ment of; to feel beforehand; to fore·know
Telaffuz
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Geçmiş
to have a presentiment of; to feel befor..
simple past tense and past participle of..
third-person singular of revitalise
wicked; malicious
sahanda yumurta fried egg
north india
Daha fazla...
Temizle
Favoriler
Daha fazla...
Temizle