Ara
Çeviri
Oyunlar
Programlar
Kayıt ol
Üye Girişi
Ayarlar
Blog
Hakkımızda
İletişim
Hesap
Üye Girişi
Kayıt ol
Ayarlar
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
to have a negative impact on someone's position, chances etc
İngilizce - Türkçe
to have a negative impact on someone's position, chances etc
teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
İlgili Terimler
prejudice
{f}
haksız hüküm verdirmek
prejudice
peşin yargı
prejudice
kayırma
prejudice
önyargı verdirmek
prejudice
(Kanun)
sakınca
prejudice
zarar vermek
prejudice
zayıflatmak
prejudice
kırmak
prejudice
Prejudice against: -e karşı haksız önyargı
prejudice
{i}
zarar, ziyan
prejudice
(isim) önyargı, peşin hüküm, sakınca (hukuk), zarar (hukuk)
prejudice
(Avrupa Birliği)
halel, zarar
prejudice
{f}
önyargılı olmasına neden olmak
prejudice
birine tesir ederek haksız hüküm verdirmek
prejudice
{f}
etki altında bırakmak
prejudice
haksız hüküm veya iş ile zarara uğratmak
prejudice
prejudice against karşı haksız önyargı
prejudice
{f}
zarar vermek (hukuk)
prejudice
{i}
kayırma, taraf tutma, tarafgirlik
İngilizce - İngilizce
to have a negative impact on someone's position, chances etc
teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
prejudice
to have a negative impact on someone's position, chances etc
Heceleme
to have a neg·a·tive im·pact on someone's position, chances etc
Telaffuz
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
Geçmiş
to have a negative impact on someone's p..
one who performs for, or entertains, an ..
(c.: desâkir) dağ başında olan harab kal..
mit einem satz aus jemandes reichweite f..
kinder ahmen oft nach, was sie im fernse..
translation of the torah into aramaic by..
yükünü tutmak, köşe olmak
Daha fazla...
Temizle
Favoriler
Daha fazla...
Temizle