to hassle, abuse

listen to the pronunciation of to hassle, abuse
İngilizce - Türkçe

to hassle, abuse teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

grief
keder

Savaş, barış getirmez. Tam tersine, o acı ve keder getirir. - War doesn't bring on peace; on the contrary, it brings pains and grief on both sides.

Bu sana keder getirecektir. - This will bring you to grief.

grief
ıstırap
grief
tasa
grief
büyük üzüntü
grief
teessür
grief
acı

Herkes acıyla farklı şekilde baş eder. - Everybody deals with grief differently.

Keder en kötü acılardan biridir. - Grief is one of the worst sufferings.

to abuse
suiistimal etmek
grief
{i} üzüntü

Onun konuşması onu üzüntüsünden uzaklaştırdı. - His talk distracted her from grief.

Umarım ülkeyi terk etmeye çalışırken bu olay size bir üzüntüye neden olmaz. - I hope that incident won't cause you any grief when you try to leave the country.

grief
come to grief felakete uğramak
grief
elem
grief
(isim) acı, üzüntü, dert, gam, keder
grief
felâket

O felaketten kurtulmaya çalışmak yerine kederi içinde debeleniyor gibi görünüyordu. - She seemed to be wallowing in her grief instead of trying to recover from the disaster.

grief
bela
grief
{i} gam
grief
belâsını bulmak
grief
meyus
grief
bedbaht
to abuse
(Hukuk) kötü muamelede bulunma
to abuse
çirkin sözler söylemek
İngilizce - İngilizce
give someone grief

Fred was giving me grief over the money I owed him.

grief
to hassle, abuse