to happen by chance, to occur

listen to the pronunciation of to happen by chance, to occur
İngilizce - Türkçe

to happen by chance, to occur teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

chance
{i} ihtimal

Onun geleceğine dair bir ihtimal var mı? - Is there any chance that he will come?

İşi zamanında bitirmek için hiçbir ihtimal yoktu. - There was no chance to finish the job on time.

chance
şans

Bu senin yegâne şansın. - This is your only chance.

Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmen için şans var mı? - Any chance you know where I put my keys?

chance
{i} tâlih
chance
{i} kader

Kader şansa bırakılmayacak kadar ciddidir. - Fate is too serious to be left to chance.

Bir şans elde ederek bir kader yaratacaksın. - You'll make a fortune by taking a chance.

chance
risk

Tom herhangi bir riske girmek istemiyor. - Tom doesn't want to take any chances.

Riskini al ve onu yap. - Take your chance, and do it.

chance
tesadüfen olmak
chance
olasılık

Onun seçileceğine dair iyi bir olasılık var. - There's a good chance that he'll be chosen.

Onun seçileceğine dair iyi bir olasılık var. - There's a good chance that he'll be elected.

chance
rastlantı sonucu oluşmak
chance
rastlantısal
chance
{f} şans eseri olmak
chance
{f} tesadüfen olmak: She chanced to be there. Tesadüf eseri oradaydı
chance
{i} risk, riziko
chance
{f} denemek

Tom denemek istemediğini söyledi. - Tom said he didn't want to take any chances.

Tom şansını denemek istemiyor. - Tom doesn't want to take a chance.

chance
şans,v.şans eseri ol: n.şans
chance
{s} şans eseri olan
chance
tesadüfen meydana gelmek
chance
(fiil) riske girmek, göze almak, denemek, şans eseri olmak, tesadüfen olmak
chance
{i} talih, şans
chance
şans eseri olarak vaki olmak
İngilizce - İngilizce
chance

Mr. Mason, shivering as some one chanced to open the door, asked for more coal to be put on the fire, which had burnt out its flame, though its mass of cinder still shone hot and red. The footman who brought the coal, in going out, stopped near Mr. Eshton's chair, and said something to him in a low voice, of which I heard only the words, old woman,—quite troublesome..

to happen by chance, to occur