İngilizce - Türkçe
to hang out teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- takılmak
Tom'un muhtemelen bizimle takılmaktan yapacağı daha iyi şeyleri vardır.
-Tom probably has better things to do than hang out with us.
Bu hafta sonu seninle takılmak isterim.
-I'd love to hang out with you this weekend.
- lime
- ıhlamur/limon/ökse/kireç
- hang out
- ikamet etmek
- hang out
- (Fiili Deyim ) dışarıya sarkmak
- hang out
- oturmak
- hang out
- vakit öldürmek
- hang out
- (Dilbilim) bir ortama takılmak
- hang out
- çamaşır asmak
- hang out
- (Dilbilim) sürekli bir yere takılmak
- lime
- kireçlemek
- lime
- açık yeşil
- hang out
- asılmak
- hang out
- asmak
- hang out
- oyalanmak
- hang out
- sarkıtmak
- lime
- ıhlamur
Çocuklar ıhlamur ağacının altında oynuyorlar.
-The children are playing under the lime tree.
- lime
- cöke
- lime
- {i} kireç
Hiç bir duvarı kireçle kapladın mı?
-Have you ever coated a wall with lime?
- hang out
- aylak aylak dolaşmak
- hang out
- bir yere takılmak
- hang out
- (deyim) dışarda arkadaşla takılmak, beraber gezmek. You wanna hang out tonight?
- lime
- {f} kireçle
Hiç bir duvarı kireçle kapladın mı?
-Have you ever coated a wall with lime?
- hang out
- sürtmek
- hang out
- sarkmak
- hang out
- {k} (deyim) bos zamanlarini gecirmek,kalmak
- lime
- (isim) kalsiyum oksit, kireç, ökse, ıhlamur, lime, misket limonu
- lime
- kireç,v.kireçle: n.kireç
- lime
- kireç serp
- lime
- (İnşaat) kireç, kireçtaşı
- lime
- Tilia europaea
- lime
- {f} ökse sürmek
- lime
- {f} kireç serpmek
- lime
- {i} misket limonu
Limon ve misket limonu asitli meyvedir.
-Lemons and limes are acidic fruits.
- lime
- {i} lime
- lime
- {i} kalsiyum oksit
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to hang out teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- lime
- To spend time doing nothing in particular
He hung out with his friends all day yesterday.
- spend time in a certain location or with certain people; "She hangs out at the corner cafe
- {i} dwelling place, "pad" (Slang); place one frequently visits
- {f} hang around, spend time in a certain place; spend time with certain people; reside, live; put something outside (on a clothes line etc.); display in full view (sign, notice, etc.)
- If you hang out clothes that you have washed, you hang them on a clothes line to dry. I was worried I wouldn't be able to hang my washing out
- spend time in a certain location or with certain people; "She hangs out at the corner cafe"
- If you hang out in a particular place or area, you go and stay there for no particular reason, or spend a lot of time there. I often used to hang out in supermarkets We can just hang out and have a good time. see also hangout
to hang out
Türkçe nasıl söylenir
tı häng autTelaffuz
/tə ˈhaɴɢ ˈout/ /tə ˈhæŋ ˈaʊt/
Etimoloji
[ t&, tu, 'tü ] (preposition.) before 12th century. Middle English, from Old English tO; akin to Old High German zuo to, Latin donec as long as, until.Resimler
Videolar
... disconnect from those people that you used to hang out with ...
... exciting to be able to hang out with fans that have ...
Geçmiş
Favoriler