Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
- They want to choose their mates by their own will.
Riski almaya istekli olduğunuzu varsayıyorum.
- I assume you are willing to take the risk.
Bu dünyada, ne kadar arzu ederseniz edin asla gerçekleşmeyecek şeyler vardır.
- There are some things in this world that will never come true, no matter how much you wish for them.
Onu gördüğünde özür dilemek zorundasın.
- You will have to apologize when you see him.
Neden özür dilemek için bir mektup yazacağım?
- Why will I write a letter to apologize?
Onu kendi irademe karşı yaptım.
- I did it against my will.
Tom, onu onun iradesine karşı yaptı.
- Tom did it against his will.
O ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi,bütün servetini köpeği Pookie'e bıraktı.
- A week before she died she changed her will and left her entire fortune to her dog Pookie.
Babası vasiyetinde evi ona bıraktı.
- His father left him the house in his will.
How telling is it that many women will volunteer for temporary disablement by wearing high heeled shoes that hobble them?.