Sami'nin görüşü ciddi şekilde bozulmuştu.
- Sami's vision was severely impaired.
Onun biraz bilişsel bozukluğu var.
- He has some cognitive impairment.
Tom, kendisinin en kötü düşmanı.
- Tom is his own worst enemy.
En kötüsü için hazırlanmalısın.
- You should prepare for the worst.
Çok sigara içmek sağlığına zarar verdi.
- Heavy smoking impaired his health.