to gossip; to relay information about the personal situation of another

İngilizce - Türkçe

to gossip; to relay information about the personal situation of another teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

dish

{i} tabak

Sabah kahvaltısı tabakları hâlâ lavabonun içerisindeydi. - The breakfast dishes were still in the sink.

Michael tabakları kırdı. - Michael broke the dishes.

dish

{f} sunmak

dish

yemek tabağı

dish

tabağa koymak

dish

kap

Bu kapları çekmeceye koyun lütfen. - Put these dishes inside the drawer, please.

Tam bulaşıkları kaldırdıktan sonra, Joan kapı zilinin çaldığını duydu. - Just after putting away the dishes, Joan heard the doorbell ring.

dish

çukur yansıtıcı

dish

bulaşık yıkama makinesi

dish

çukur yansıtıcı,v.servis yap: n.tabak

dish

{f} ortasını çukurlaştırmak

dish

(Nükleer Bilimler) oyukluk

dish

argo güzel kız

dish

{f} up tabağa koymak

dish

(fiil) servis yapmak; sunmak; kandırmak, mahvetmek; işini bozmak; atlatmak; ortasını çukurlaştırmak

dish

(Tıp) Tabak, içi çukur kap

dish

{f} out dağıtmak, vermek

dish

{i} tabak, çanak

dish

{f} işini bozmak

dish

dish water bula

dish

dishpan bulaşık tası

dish

dishcloth tabak bezi

İngilizce - İngilizce

to gossip; to relay information about the personal situation of another teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

dish

Heceleme

to gossip; to re·lay in·for·ma·tion a·bout the per·son·al si·tu·a·tion of an·oth·er