to go or row in a boat

listen to the pronunciation of to go or row in a boat
İngilizce - Türkçe

to go or row in a boat teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

boat
{i} tekne

Ben, kıyıdan yaklaşık bir mil ötede bir balıkçı teknesi gördüm. - I saw a fishing boat about a mile off the shore.

O, uzakta kürek çeken bir teknenin görüntüsünü gördü. - She caught sight of a rowing boat in the distance.

boat
kayık

Bazı kayıklar gölün üstündedir. - Some boats are on the lake.

Gölde kayıkla dolaşalım isterdim, sadece ikimiz. - I'd like to float in a boat on the lake, just the two of us.

boat
{i} (gemi, vapur, sandal, yat gibi) tekne: What time does the boat leave? Vapur kaçta kalkıyor? I've got a new boat. Yeni bir sandalım var. How
boat
kayıkla taşımak
boat
gemi

Büyük gemi bir balıkçı teknesine çarptı. - The big ship rammed a fishing boat.

Hepimizin aynı gemide olduğunu hatırla. - Remember that we are all in the same boat.

boat
sandal
boat
kayık tabak
boat
sandal ile taşımak
boat
be all in the same boat aynı halde olmak
boat
{f} kayıkla gezmek
boat
bota bin
boat
(Askeri) BOT: Küçük bir deniz aracı
boat
sandalla gezmek
boat
nakletmek
boat
kase/gemi/bot
boat
{i} filika
İngilizce - İngilizce
boat
to go or row in a boat

    Türkçe nasıl söylenir

    tı gō ır rō în ı bōt

    Telaffuz

    /tə ˈgō ər ˈrō ən ə ˈbōt/ /tə ˈɡoʊ ɜr ˈroʊ ɪn ə ˈboʊt/