İngilizce konuşmak kolay değildir.
- Speaking English isn't easy.
Açıkça konuşmak gerekirse, o güvenilmez biri.
- Frankly speaking, he is untrustworthy.
Açıkça söylemek gerekirse, seninle aynı fikirde değilim.
- Frankly speaking, I don't agree with you.
Tom kadar iyi Fransızca konuşamayabilirim ama genellikle söylemek istediğim şeyi diyalog kurabilirim.
- I may not be able to speak French as well as Tom, but I can usually communicate what I want to say.
İngilizce konuşabiliyor musun?
- Can you speak English?
John, Fransızcayı iyi konuşamıyor.
- John can't speak French well.
Bir yerli konuşan gibi ses çıkarmak istiyorsan bu çok iş gerektirir.
- If you want to sound like a native speaker, it'll take a lot of work.
İletişim kurmak için bir anadil konuşuru gibi ses çıkarmak zorunda değilsin.
- You don't have to sound like a native speaker in order to communicate.
İsviçrelilerin çoğunluğu üç ya da dört dil konuşabilmektedir.
- The majority of the Swiss can speak three or four languages.
Rusçayı akıcı bir şekilde konuşabilmek isterim.
- I want to be able to speak Russian fluently.
Tom Fransızca bilmektedir ve ayrıca İngilizce bilmektedir.
- Tom speaks French and also speaks English.
Ben sadece nasıl Fransızca konuşacağımı bilmek istiyorum.
- I just wish I knew how to speak French.