Tom Mary'ye dokunmak için uzandı.
- Tom reached out to touch Mary.
Bu yılan dokunmak için güvenli midir?
- Is this snake safe to touch?
Benim soğuk bir dokunuşum var. Bu çok kötü.
- I've a touch of a cold. That's too bad.
Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temas edeceğim.
- I will get in touch with him as soon as possible.
O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti.
- He confessed in court that he was in touch with racist groups.