Bir şey açıklamak zorunda değilsin.
- You don't have to explain anything.
Tom bana kendini açıklamak zorunda değildir.
- Tom doesn't have to explain himself to me.
Kimse eşyanın nasıl yapıldığını açıklayamadı.
- Nobody could explain how the thing was made.
Lütfen as may be nin dilbilgisini açıklar mısın?
- Please explain the grammar of 'as may be'.
Meramını anlatmak için sadece otuz saniyen var.
- You've only got thirty seconds to explain yourself.