Kendimi sıkıntı içinde bulduğumda o konudan kurtulmak için bir çıkış yolu bulmaya çalışırım.
- When I find myself in trouble, I try to find a way to get out of it.
Bir defa kötü bir alışkanlığı başlayınca, ondan kurtulmak zor olabilir.
- Once you've got into a bad habit, it can be difficult to get out of it.
Tom yangın çıkışını işaret etti.
- Tom pointed to the fire escape.
Tatile çıkmak istediler.
- They wanted to escape on vacation.
Tom arabadan inmek ve yürümek istedi.
- Tom wanted to get out of the car and walk.
Tom arabadan inmek istiyordu.
- Tom wanted to get out of the car.
Tom arabadan inmek ve yürümek istedi.
- Tom wanted to get out of the car and walk.
Metrodan inmek için uğraştım.
- I struggled to get out of the subway.
Brian onunla bir ilişki başlattığına pişman ve ondan kaçmak istiyor.
- Brian regrets starting a relationship with her and wants to escape from her.
Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum.
- I think it's highly unlikely that we'll be able to escape from this prison.
Kaç Tom. Çık buradan!
- Run, Tom. Get out of here!
Dün saat kaçta yataktan çıktın?
- What time did you get out of bed yesterday?
I can't get out of this notion that she may have known all along.
Is there any way I can get out of Saturdays?.