Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
- The president was forced to return to Washington.
Bunu iade etmek istiyorum.
- I'd like to return this.
Bir araba iade etmek istiyorum.
- I'd like to return a car.
Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
- Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
Tom işe geri dönmek zorunda.
- Tom has to get back to work.
Tom işe geri dönmek zorunda.
- Tom has to get back to work.
Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
- Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
Geri gelmekten çok memnundum.
- I was very glad to get back.
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
Karlı yollarda bir kaza yapmadıysan, güvenli bir şekilde geri dönebilmen gerektiğini düşünüyorum
- If you don't have an accident on the snowy roads I think you should be able to get back safely.
Sen geri dönünceye kadar burada bekleyeceğim.
- I'll stay here till you get back.
Geri almaktan çok memnun oldum.
- I was very glad to get back.
Keşke iyiliğe karşılık verebilsem.
- I only wish I could return the favor.
Karşılık olarak ne yapmak zorundayım?
- What do I have to do in return?
When I get back from holiday, I expect the house to be tidy.
I lent her my guitar over the Christmas holidays, and will get it back when the term starts.
... MR. ROMNEY: Let's get back to Medicare. ...
... I get back attacked ...