to get along

listen to the pronunciation of to get along
İngilizce - Türkçe
birbiriyle geçinmek
ayrılıp gitmek
iyi geçinmek

Onunla iyi geçinmek zordur. - He is difficult to get along with.

Sınıftaki herkesle iyi geçinmek için daha çok çalışmalıydım. - I should've tried harder to get along with everyone in the class.

anlaşmak

Tom'la anlaşmak çok kolay. - Tom is very easy to get along with.

yetmek
uyuşmak
gelişmek
anlaşabilmek
olmak (belirli bir şekilde)
geçinip gitmek
üstesinden gelmek
ilerlemek (zaman/yaş)
gitmek
geçinmek (birbiriyle)
idare etmek
ayrılmak
with (bir işle) meşgul olmak
yaşlanmak
gitmek: "We'd better be getting along. - Gitmeliyiz."
idare etmek, yapmak; ile arası ... olmak: "How will he get along over there? - Orada nasıl yapacak?"; "He'll get along fine. - İyi olacak./Becerir o."; "How's she getting along in French? - Fransızcayla arası nasıl?"
birbiriyle iyi geçinmek
(saat/zaman) ilerlemek; towards (belirli bir zaman) yaklaşmak; towards (saat) (belirli bir saate) gelmek/yaklaşmak
(on) (ile) idare etmek, geçinmek
yeterli olmak
ilerlemek
(deyim) ilerlemek,becermek,başarmak
devam etmek
geçinmek

Onunla iyi geçinmek zordur. - He is difficult to get along with.

Kendisiyle geçinmek çok zordur. - He is rather hard to get along with.

(deyim) anlaşmak, uyum saglamak
(deyim) (Deyimler) [kd] gitmek,ayrılmak
İngilizce - İngilizce
To survive; to do well enough

She didn’t have a lot of money, but she had enough to get along.

to be together or coexist well, without arguments or trouble

She never did get along with her brother.

Get along means the same as get by. You can't get along without water = manage, survive
manage, handle, reach an agreement with someone; advance, move forward
proceed or get along; "How is she doing in her new job?"; "How are you making out in graduate school?"; "He's come a long way"
have smooth relations; "My boss and I get along very well"
If you get along with someone, you have a friendly relationship with them. You can also say that two people get along. It's impossible to get along with him They seemed to be getting along fine. = get on
develop in a positive way; "He progressed well in school"; "My plants are coming along"; "Plans are shaping up"
to get along

    Heceleme

    to get a·long

    Türkçe nasıl söylenir

    tı get ılông

    Telaffuz

    /tə ˈget əˈlôɴɢ/ /tə ˈɡɛt əˈlɔːŋ/

    Etimoloji

    [ t&, tu, 'tü ] (preposition.) before 12th century. Middle English, from Old English tO; akin to Old High German zuo to, Latin donec as long as, until.

    Videolar

    ... But I don't know how I would get along. ...
    ... figured out from day one I had to get along and I had to work across the aisle to get ...