Tom Mary'nin önde gitmesi için işaret etti.
- Tom gestured Mary to go ahead.
Tom Mary'nin oturması için işaret etti.
- Tom gestured for Mary to sit down.
O bir sabırsızlık jesti yaptı.
- He made a gesture of impatience.
Bu eşi benzeri görülmemiş bir jest.
- This is an unprecedented gesture.
Sadece bir jest yapmak istedim.
- I just wanted to make a gesture.
Tom Mary'nin onu izlemesi için işaret etti.
- Tom gestured for Mary to follow him.
Tom Mary'nin oturması için işaret etti.
- Tom gestured for Mary to sit down.
O bana anlamadığım bir el hareketi yaptı.
- She gave me a hand gesture I didn't understand.
Tom'un yaptığı lakayıt el hareketini nasıl yorumlayacağımızı bilemedik.
- We didn't know how to interpret the dismissive gesture that Tom made with his hands.
Tom eliyle bir jest yaptı.
- Tom made a gesture with his hand.
Sadece bir jest yapmak istedim.
- I just wanted to make a gesture.
Never gesture at someone with a middle finger.
We took flowers as a gesture of sympathy.
My dad said to never gesture with my hands when I talk.
This Web browser can be controlled with mouse gestures.