to generate steam; as, the boiler steams well

listen to the pronunciation of to generate steam; as, the boiler steams well
İngilizce - Türkçe

to generate steam; as, the boiler steams well teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

steam
buğu

Pencereler bir şeyi tanıyamayacak kadar çok buğulanmıştı. - The windows were too steamed up to be able to recognize something.

Buhar benim gözlüğümü buğulandırdı. - The steam has fogged my glasses.

steam
buhar

Buhar benim gözlüğümü buğulandırdı. - The steam has fogged my glasses.

Normal su kullanmak zamanla buhar deliklerini tıkayacak mineral birikmesine sebep olacağı için buharlı ütülerde her zaman damıtılmış su kullan. - Always use distilled water in steam irons because using ordinary water will cause a mineral build-up over time that will clog the steam holes.

steam
(Gıda) çayı demlemek
steam
(Kimya) subuharı

Bir bulut, yoğunlaşmış subuharıdır. - A cloud is condensed steam.

steam
coşturmak
steam
enerji
steam
buğuda/buharda pişirmek
steam
hiddet
steam
{f} (bir şeyden) buhar çıkmak; (bir şeyden) buhar halinde çıkmak: The soup was steaming. Çorbadan buhar çıkıyordu. Our
steam
{i} buhar: Steam was coming out of the kettle. Çaydanlıktan buhar çıkıyordu
steam
{i} güç
steam
t steam boiler buhar kazanı
steam
steam heat buharlı kalorifer sistemi
steam
{f} buğulamak
steam
{f} buharla çalışmak
steam
steam engine buhar makinası
steam
steam hammer buharlı varyos
steam
(Tekstil) buhar, istim
steam
steam shovel istimli ekskavatör
steam
lokomotif

Biz şafak vakti buharlı lokomotif düdüğü ile uyandırıldık. - We were wakened by the whistle of the steam locomotive at dawn.

İngilizce - İngilizce
steam
to generate steam; as, the boiler steams well