Tom atlar üzerine kumar oynamaktan hoşlanır.
- Tom likes to gamble on horses.
Kumar oynamak ister misin?
- Do you like to gamble?
Erken sona eren savaş üzerine kumar oynadı.
- He gambled on the war coming to an early end.
Tom profesyonel bir kumarbaz.
- Tom is a professional gambler.
Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
- Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
Futbol eski bir oyundur.
- Football is an old game.
Yarın yağmur yağabilir, beyzbol maçı iptal edilecek.
- Should it rain tomorrow, the baseball game will be postponed.
TV'de futbol maçı izledik.
- We watched the soccer game on TV.
Alçakgönüllülük olmadan, yiğitlik tehlikeli bir oyundur.
- Without humility, courage is a dangerous game.
Tom atlar üzerine kumar oynamaktan hoşlanır.
- Tom likes to gamble on horses.
Kumar oynamak ister misin?
- Do you like to gamble?
Bu oyun seni kötü gelincik sürülerine karşı savaştırır.
- This game has you battle against hordes of evil stoats.
Başka insanların parasıyla kumar oynama.
- Don't gamble with other people's money.
Kumar oynadığın doğru mu?
- Is it true that you gamble?
Bir sonraki oyunu kazanmaya istekliler.
- They are eager to win the next game.
Tom atlar üzerine kumar oynamaktan hoşlanır.
- Tom likes to gamble on horses.
Kumar oynamak ister misin?
- Do you like to gamble?