to gain by a bribe; of induce as by a bribe

listen to the pronunciation of to gain by a bribe; of induce as by a bribe
İngilizce - Türkçe

to gain by a bribe; of induce as by a bribe teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

bribe
rüşvet vermek

Tom rüşvet vermekle suçlandı. - Tom has been accused of bribery.

bribe
{f} rüşvet ver

Tom Mary'ye rüşvet veremedi. Fakat, denedi. - Tom couldn't bribe Mary. However, he tried.

Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi. - The president of the company bribed the government minister.

bribe
rüşvet

Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi. - The president of the company bribed the government minister.

Aramızda kalsın, o rüşvet nedeniyle görevden alındı ​​. - Between ourselves, he was dismissed for bribery.

bribe
briberyrüşvetçilik
bribe
{f} para yedirmek
bribe
(isim) rüşvet
bribe
rüşvet teklif etmek veya vermek
bribe
{f} ayartmak
İngilizce - İngilizce
bribe
to gain by a bribe; of induce as by a bribe