Bu kutuları depolamak için yeterli yerim yok.
- I don't have enough space to store these boxes.
Depoyu kilitlemeyi unuttum.
- I forgot to lock the storeroom.
İstediğimiz her şey ile tıka basa dolu olan bir depoda açlıktan ölen ilk milletiz.
- We are the first nation to starve to death in a storehouse that's overfilled with everything we want.
Annem, bir meyve mağazasından biraz elma aldı.
- My mother bought some apples at a fruit store.
En yakın mağazayı nerede bulabilirsin?
- Where can you find the closest store?
Dükkan tiyatronun tam karşısında.
- The store is just across from the theater.
Oyuncak dükkânı kapandı.
- The toy store is closed.
Biz samanı samanlıkta depoladık.
- We stored the hay in the barn.
Hâlâ Tom'un garajında depolanmış şeylerim var.
- I still have things stored in Tom's garage.
Mağazada Tom için form doldurmak zorundayım.
- I have to fill in for Tom at the store.