to freshen up

listen to the pronunciation of to freshen up
İngilizce - Türkçe
ferahlamak

Ferahlamak için bana bir dakika ver. - Give me a minute to freshen up.

canlandırmak
canlılık vermek
yenileştirmek
canlanmak
rahatlamak
yıkanıp çamaşır değiştir
canlan(dır)mak
yıkanmak
serinlemek
makyajını tazelemek

Makyajını tazelemek ister misin? - Would you like to freshen up?

tazelemek

Makyajını tazelemek ister misin? - Would you like to freshen up?

Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım. - Before going to work in Paris I have to freshen up on my French.

zindeleşmek
sertleşmek (rüzgâr)
yıkanıp kıyafet değiştirmek
tazeleşmek
(Fiili Deyim ) yıkanıp çamaşır değişmek
(bir yeri) daha güzel ve daha çekici bir hale sokmak
serinletmek
kendine çeki düzen vermek
yüzünü yıkayıp kendine bir çekidüzen vermek
sertleşmek
İngilizce - İngilizce
to freshen, make fresh, revivify, make new
to wash or groom oneself in order to be more attractive

Women spend longer than men at freshening up before going out.

If you freshen up, you wash your hands and face and make yourself look neat and tidy. After Martine had freshened up, they went for a long walk
become or make oneself fresh again; "She freshened up after the tennis game"
make brighter and prettier; "we refurbished the guest wing"; "My wife wants us to renovate"
If you freshen something up, you make it clean and pleasant in appearance or smell. A thorough brushing helps to freshen up your mouth My room needed a lick of paint to freshen it up
to freshen up

    Heceleme

    to fresh·en up

    Türkçe nasıl söylenir

    tı freşın ʌp

    Telaffuz

    /tə ˈfresʜən ˈəp/ /tə ˈfrɛʃən ˈʌp/