Karşılaştırma yapmak gerçekten zor.
- It's really tough to compare.
New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.
- Compared to New York, Tokyo is a much safer place.
Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
- We compared his work with hers.
Çocuklarını başkalarıyla kıyaslama.
- Don't compare your children with others.
Anne! Benimle Sam'i kıyaslama!
- Mum! Don't compare me with Sam!
We compare good as good, better, best.