Meselenin püf noktası odur.
- That's the crux of the matter.
O meseleye karıştırılmak istemiyorum.
- I don't want to be involved in that matter.
Madde sıcaklığa göre hal değiştirir.
- Matter changes its form according to temperature.
Madde üzerinde konuşalım.
- Let's talk over the matter.
Tom konu hakkında Mary ile özel görüştü.
- Tom spoke to Mary in private about the matter.
Bu kesinlikle özel bir mesele.
- This is strictly a private matter.