Onun bir imzasını isteyeceğim. Yazmak için bir şeyin var mı?
- I'm going to ask him for an autograph. Do you have anything to write with?
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Kütüphane kitaplarına yazı yazmamalısın.
- You shouldn't write in library books.
Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
- Give me some paper to write on.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
- He never fails to write to his mother every week.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
- He never fails to write to his mother every week.
İngilizce bir mektup yazmak böyle kolay değildi.
- It was not so simple to write a letter in English.
Mektup yazmak zorunda mıyım?
- Do I have to write a letter?