to follow; to pursue; to sue

listen to the pronunciation of to follow; to pursue; to sue
İngilizce - Türkçe

to follow; to pursue; to sue teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sew
{f} dikiş dikmek

Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok. - There's not enough light in this room for sewing.

Bu yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alır. - This lonely patient takes pleasure from sewing.

sew
dikmek

Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı? - Do you have a needle to sew on these buttons?

Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok. - There's not enough light in this room for sewing.

sew
dik

Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var. - There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.

Gömleğime bir düğme diker misin? - Would you sew a button on my shirt?

sew
halletmek
sew
sew on üzerine dikmek
sew
sew dik
sew
dikerek iliştirmek
sew
başarmak
İngilizce - İngilizce
sew
to follow; to pursue; to sue