Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.
- The social worker was asked to follow up the information about the Stevenson family.
Her şikayeti takip etmeye çalışıyoruz.
- We try to follow up on every complaint.
Küresel ısınmayla ilgili konuşmamızı takip etmek istiyorum.
- I would like to follow up on our conversation about global warming.
Her şikayeti takip etmeye çalışıyoruz.
- We try to follow up on every complaint.
Küresel ısınmayla ilgili konuşmamızı takip etmek istiyorum.
- I would like to follow up on our conversation about global warming.
İşin yapıldığından emin olmak için onlarla birlikte takip edeceğim.
- I'll follow up with them to make sure that the work gets done.
Her şikayeti takip etmeye çalışıyoruz.
- We try to follow up on every complaint.
Send a letter, then follow up promptly with a telephone call.
... There's a chat room where people are tossing out questions. And this is also a follow-up ...
... treatment or follow up. ...