to follow suit

listen to the pronunciation of to follow suit
İngilizce - Türkçe
aynı şeyi yapmak
(deyim) aynı hareketi yapmak
aynı renkten oynamak
aynı şeyi yapmak: When Derya got herself a telephone, Hülya followed suit. Derya kendine telefon alınca Hülya da aynı şeyi yaptı. follow the lead of s.o. birinin ardından gitmek
taklit etmek
(Fiili Deyim ) 1- (iskambilde) aynı renkten oynamak 2- başkasının yaptığının aynısını yapmak , taklit etmek
to follow suit

    Heceleme

    to fol·low suit

    Türkçe nasıl söylenir

    tı fälō sut

    Telaffuz

    /tə ˈfälō ˈso͞ot/ /tə ˈfɑːloʊ ˈsuːt/