to fix the boundaries of; to mark off and separate

listen to the pronunciation of to fix the boundaries of; to mark off and separate
İngilizce - Türkçe

to fix the boundaries of; to mark off and separate teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

determine
{f} 1. belirlemek, tayin etmek; tespit etmek, saptamak: We have not yet determined the price of that book. O kitabın fiyatını henüz saptamadık
determine
yön vermek
determine
karara bağlamak
determine
amaçlamak
determine
saptamada bulunmak
determine
ortaya çıkarmak
determine
belirlemek

Olayın nedenini belirlemek için bir gerçeği bulma komitesi kuruldu. - A fact-finding committee was set up to determine the cause of the incident.

Bu tablonun değerini belirlemek isterim. - I'd like to determine the value of this painting.

determine
karar verdirtmek
determine
belirle

Bu tablonun değerini belirlemek isterim. - I'd like to determine the value of this painting.

Avukat eylemin rotasını belirledi. - The lawyer determined his course of action.

determine
{f} saptamak
determine
{f} kararlaştırmak
determine
kesmek
determine
karar ver

Önce ne yapılacağına karar vermeliyiz. - We should determine what is to be done first.

Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim. - I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.

determine
belirlemek, tayin etmek; tespit etmek, saptamak: We have not yet determined the price of that book. O kitabın fiyatını henüz saptamadık
determine
{f} karara bağlanmak
determine
sapta/kararlaştır
determine
{f} neden olmak
İngilizce - İngilizce
determine