O, yeni pozisyonundan vazgeçerek karısını hayal kırıklığına uğratmak istemedi. - He didn't want to disappoint his wife by giving up his new position.
O, yeni pozisyonundan vazgeçerek karısını hayal kırıklığına uğratmak istemedi.
He didn't want to disappoint his wife by giving up his new position.
Bu dünyadaki eğitim beni hayal kırıklığına uğratıyor. - Education in this world disappoints me.
Bu dünyadaki eğitim beni hayal kırıklığına uğratıyor.
Education in this world disappoints me.