to extend an area, or to lengthen a line

listen to the pronunciation of to extend an area, or to lengthen a line
İngilizce - Türkçe

to extend an area, or to lengthen a line teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

produce
üretmek

Onların arasında Hindistan ve Brezilya dünyanın papayasının yarısından daha fazlasını üretmektedir. - Between them, India and Brazil produce over half the world's papaya.

Eğer ilkel bir topluluğun bir üyesi isen ve üretmek istersen, örneğin, yiyecek,yapman gereken iki şey vardır. - If you are a member of a primitive community and you wish to produce, say, food, there are two things that you must do.

produce
{f} yetiştirmek
produce
yapmak (film)
produce
sebze ve meyve
produce
tarım ürünleri
produce
imal etme
produce
(film) sahneye koymak
produce
husule getirmek
produce
ürün

Eğilim her zaman daha az işçi kullanarak daha fazla ürün üretmektir. - The trend is always to produce more products using fewer employees.

Açık hava marketinde taze ürün satılmaktadır. - Fresh produce is sold at an open-air market.

produce
yapmak
produce
ortaya koymak
produce
{i} sonuç

Çaba güzel sonuçlar üretir. - Effort produces fine results.

Böyle uluslararası birleşme harika sonuçlar doğurdu. - Such international cooperation produced great results.

produce
{f} yönetmek [tiy.]
produce
{f} göstermek

Polis fiziksel kanıt göstermekte başarısız oldu. - Police failed to produce physical evidence.

produce
{f} (meyve/sebze) vermek
produce
ortaya çıkarmak
produce
{i} mahsul
İngilizce - İngilizce
produce
to extend an area, or to lengthen a line