to exhaust oneself to the point of being short of breath

listen to the pronunciation of to exhaust oneself to the point of being short of breath
İngilizce - Türkçe

to exhaust oneself to the point of being short of breath teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wind
{f} sarmak
wind
{f} dolamak
wind
yel

Rüzgara karşı yelken açtık. - We sailed against the wind.

Hollanda'da nereye gidersen git farketmez, yel değirmenlerini göreceksin. - It doesn't matter where you go in Holland, you'll see windmills.

wind
{i} kurma (saat)
wind
{i} dönemeç
wind
dolaşmak
wind
saati kurmak
wind
{f} kıvırmak
wind
saçmalık
wind
gaz

Patatesler bana gaz yapar. - Potatoes give me wind.

O sadece seni gaza getiriyor. - He's only winding you up.

wind
viraj
wind
külek
wind
{f} kıvrılmak
wind
(fiil) çevirmek, sarmak, dolamak, kıvırmak, döndürmek, kıvrıla kıvrıla gitmek, dolambaçlı olmak, açmak (yol), sarılmak, dolanmak, kıvrılmak, bükülmek
wind
{i} k.dili. boş laflar, lafügüzaf, fasarya
wind
{i} İng. (mide ve bağırsaktaki) gaz
wind
{f} dolambaçlı olmak
wind
{f} -i nefessiz bırakmak; -i nefes nefese
wind
soluklandı
wind
{f} dolanmak
İngilizce - İngilizce
wind
to exhaust oneself to the point of being short of breath

    Heceleme

    to ex·haust one·self to the point of be·ing Short of breath

    Türkçe nasıl söylenir

    tı îgzôst wʌnself tı dhi poynt ıv biîng şôrt ıv breth

    Telaffuz

    /tə əgˈzôst ˌwənˈself tə ᴛʜē ˈpoint əv ˈbēəɴɢ ˈsʜôrt əv ˈbreᴛʜ/ /tə ɪɡˈzɔːst ˌwʌnˈsɛlf tə ðiː ˈpɔɪnt əv ˈbiːɪŋ ˈʃɔːrt əv ˈbrɛθ/