to excite; to provoke; to vex; to afflict; to injure

listen to the pronunciation of to excite; to provoke; to vex; to afflict; to injure
İngilizce - Türkçe

to excite; to provoke; to vex; to afflict; to injure teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

teen
incinme
teen
{i} delikanlı

Delikanlı yeni arabasını gösteriyor. - The teenager is showing off his new car.

Tom bir delikanlı iken çok iyi bir kayakçıydı. - Tom was a very good skier when he was a teenager.

teen
genç

Jolanta, Bronisław'ın üniversitesinden gelen, çok güzel bir genç kızdır. - Jolanta is a very beautiful teenager girl from Bronisław's university.

Gençler arasında müthiş derecede popülerler. - They are extremely popular among teenagers.

teen
gençlerle ilgili
İngilizce - İngilizce
teen
to excite; to provoke; to vex; to afflict; to injure