to excite; to provoke; to vex; to affict; to injure

listen to the pronunciation of to excite; to provoke; to vex; to affict; to injure
İngilizce - Türkçe

to excite; to provoke; to vex; to affict; to injure teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

teen
incinme
teen
{i} delikanlı

Tom artık bir delikanlı değil. - Tom isn't a teenager anymore.

Tom bir delikanlı iken gazeteler dağıtarak para kazandı. - When Tom was a teenager, he earned money delivering newspapers.

teen
genç

Jolanta, Bronisław'ın üniversitesinden gelen, çok güzel bir genç kızdır. - Jolanta is a very beautiful teenager girl from Bronisław's university.

Orta yaşta bir genç her gün ne kadar televizyon izler? - How much time does the average teenager watch TV every day?

teen
gençlerle ilgili
İngilizce - İngilizce
teen
to excite; to provoke; to vex; to affict; to injure