Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı.
- The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.
Onun yeteneğini değerlendirmek zordur.
- It's difficult to evaluate his ability.
Onun yeteneğini değerlendirmek zordur.
- It's difficult to evaluate his ability.
Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı.
- The teacher had to evaluate all the students.
İlerlemenizi değerlendirin.
- Evaluate your progress.
Deneme süresi otuz gün içinde sona ermeden önce yazılımı değerlendirebilirsin.
- You may evaluate the software before the trial period expires in 30 days.
It will take several years to evaluate the material gathered in the survey.
... evaluate the maximum scenario which might be useful for the ...