Tom patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.
- Tom looked like a volcano about to erupt.
Mary patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.
- Mary looked like a volcano about to erupt.
Yiyecek yokluğundan dolayı şehrin her yerinde şiddet patlak verdi.
- Violence erupted all over the city because of the food shortages.
İnsanlar patlamalarda ağır kayıplara maruz kaldılar.
- People suffered heavy losses in the eruptions.
Etna dağı püskürdü, Sicilya'ya volkanik kaya yağdırıyor.
- Mount Etna has erupted, showering Sicily in volcanic rock.
Volkan düzenli aralıklarla püskürür.
- The volcano erupts at regular intervals.
the crowd erupted in anger.
the volcano erupted, spewing lava across a wide area.