Bu telefon faturasında yanlışlıklar var.
- There are errors in this phone bill.
Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
- A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.
Bana yanlışlarımı gösterdiğin için sana içtenlikle teşekkür ederim.
- I thank you sincerely for having shown me the errors.
Hata yapmak insana mahsustur ama hatada ısrar etmek şeytanidir.
- To err is human, but to persist in error is diabolical.
Hata yapmak insan olmaktır.
- To err is to be human.
Hata ne zaman meydana geldi?
- When did the error occur?
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?
- Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible?
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.
- Through trial and error, he found the right answer by chance.
Biz deneme ve yanılma ile öğreniriz.
- We learn by trial and error.
Biz deneme ve yanılma ile öğreniriz.
- We learn by trial and error.
Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir.
- Trial and error is essential to progress.
Tüm bunlardan sonra, tanrılar bile zaman zaman hata yapabilirler.
- After all, even the gods may err at times.
Az düşünen çok hata yapar.
- He that thinks little, errs much.