Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to engage in conversation (with)

listen to the pronunciation of to engage in conversation (with)
İngilizce - Türkçe

to engage in conversation (with) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

conversation
konuşma

Amerika'ya gideceksen, İngilizce konuşmaları öğrenerek daha iyi edersin. - If you are to go to America, you had better learn English conversation.

Konuşmamız süresince o,gençliğinden bahsetti. - In the course of our conversation, he referred to his youth.

conversation
sohbet

Bu sohbet hiçbir zaman olmadı. - Hangi sohbet? - This conversation never occurred. - What conversation?

Komşumla ilginç bir sohbet yaptım. - I had an interesting conversation with my neighbor.

conversation
muhabbet

Komşumla ilginç bir muhabbet ettim. - I had an interesting conversation with my neighbor.

conversation
{i} söyleşi
conversation
{i} cinsel birleşme
conversation
{i} görüşme

Fadıl her iki tarafın da telefon görüşmesine kulak misafiri oldu. - Fadil overheard both sides of the phone conversation.

Ben sadece biz gitmeden önce Tom'la hızlı bir görüşme yapmak istiyorum. - I'd just like to have a quick conversation with Tom before we leave.

conversation
laf
conversation
karşılıklı konuşma
conversation
iletişim

Sosyal ilişkiler iletişimi etkiler. - Social relationships influence conversations.

Ortam iletişimi etkiler. - The setting influences the conversation.

conversation
conversation piece dikkati çeken ve kendisinden bahsettiren herhangi bir şey
conversation
muhavere mükâleme
engage in conversation
lafa tutmak
engage in conversation
konuşmaya tutmak
İngilizce - İngilizce
conversation

After all this conversationing, Scottie, my usual dance partner, was getting antsy and wanted to dance.

to engage in conversation (with)