Valizimi boşaltmak zorundayım.
- I have to unpack my suitcase.
Tom valizini açtı ve boşaltmaya başladı.
- Tom opened his suitcase and began unpacking.
Tom diğer odada kutuları açıyor.
- Tom is in the other room, unpacking boxes.
Bagajımı açmak zorundayım.
- I have to unpack my luggage.
Gümrük muayenesi için bagajını açmak zorundasın.
- You have to unpack your luggage for customs inspection.
They didn't have time to unpack before going to dinner.